
YARGITAY’DAN EMSAL KARAR: YETERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORUYLA HÜKÜM KURULAMAZ!
Eylül 25, 2025
ÇELİŞEN BİLİRKİŞİ RAPORLARI VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Eylül 27, 2025Adil yargılanma hakkı, hukuk sisteminin temel taşlarından biri olup, bir davanın tüm taraflarının eşit şekilde dinlenmesini ve haklarının korunmasını gerektirir. Türk hukuk sisteminde bu ilke, hem Anayasa’nın 36. maddesi hem de İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 6. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Bu çerçevede, özellikle teknik ve özel bilgi gerektiren konularda mahkemelerin doğru ve adil karar verebilmesi için uzman görüşüne başvurulması büyük önem taşır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/4622 E. ve 2018/4250 K. sayılı kararında da bu konuya dikkat çekilmiş ve uzman görüşünün değerlendirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.
https://karararama.yargitay.gov.tr
Dava Konusu ve Hukuki Çerçeve
Söz konusu dava, eser sözleşmesi kapsamında yapılan araç tamirinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili talebiyle açılmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibine ait aracın bakım ve tamir işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu işlemler sonrası bakiye borcun ödenmediğini ileri sürerek icra takibine başlamıştır. Davalı ise tamir işleminin ayıplı olduğunu ve edimin hiç yerine getirilmediğini savunarak itiraz etmiş, bu nedenle icra takibi durdurulmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı kabul edilmiş ancak uyuşmazlık, tamiratın ayıplı olup olmadığı ve iş bedelinin ödenip ödenmediği noktasında yoğunlaşmıştır. İlk derece mahkemesi, mali müşavir bilirkişiden alınan rapora dayanarak davayı kabul etmiş ve davalı vekilince karar temyiz edilmiştir.
Uzman Görüşü ve Hukuki Dinlenme Hakkı
Yargıtay’ın incelemesinde dikkat çeken hususlardan biri, davalı vekilinin bilirkişi raporuna esaslı itirazlarda bulunması ve bu itirazlarını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 293. maddesi uyarınca alınan uzman görüşüne dayandırmasıdır. HMK’nın 293. maddesi, taraflara özel ve teknik bilgi gerektiren konularda uzman görüşü alma hakkı tanımaktadır. Bu düzenleme, tarafların iddia ve savunmalarını daha güçlü bir şekilde ortaya koymalarına olanak tanırken, mahkemelerin doğru bir sonuca ulaşmasını da kolaylaştırmaktadır.
Ancak mahkeme, davalı tarafın sunduğu uzman görüşünü gerekçeli bir şekilde değerlendirmemiş ve bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkileri gidermeden karar vermiştir. Yargıtay, bu durumun hukuki dinlenme hakkının ihlali anlamına gelebileceğini belirterek, adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil edebileceğini ifade etmiştir.
Bilirkişi Raporu ile Uzman Görüşü Arasındaki Çelişkiler
Dosyada yer alan uzman görüşü, bilirkişi raporundaki tespitlerin aksine farklı değerlendirmeler içermektedir. Örneğin, yapılan tamiratın ayıplı olup olmadığı ve iş bedelinin hesaplanması hususunda ciddi çelişkiler bulunmaktadır. Yargıtay, bu tür durumlarda mahkemenin bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkileri gidermek için dosyayı yeni bir bilirkişi heyetine tevdi etmesi gerektiğini belirtmiştir.
Ayrıca, teknik bilgi gerektiren konuların sağlıklı bir şekilde aydınlatılabilmesi için mahkemece uzman makine mühendisleri ve mali müşavirlerden oluşan bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği ifade edilmiştir. Yargıtay’a göre, araç üzerinde yapılacak incelemeler ve detaylı teknik değerlendirmeler sonucunda tarafların iddiaları daha objektif bir şekilde değerlendirilebilecektir.
Kriter | Uzman Görüşü (HMK m.293) | Bilirkişi Raporu (HMK m.266–287) |
---|---|---|
Tanımı | Tarafların, teknik/özel bilgi gerektiren konularda kendi seçtikleri uzmanlardan aldıkları bilimsel görüş. | Mahkemenin, çözümü özel veya teknik bilgi gerektiren konularda atadığı bilirkişiden alınan rapor. |
Hukuki Dayanak | HMK m.293 | HMK m.266 – 287, Bilirkişilik Kanunu |
Kimin Tarafından Getirilir? | Taraflar (davacı veya davalı) kendi inisiyatifiyle dosyaya sunar. | Mahkeme, resmi bilirkişi listelerinden seçerek görevlendirir. |
Bağlayıcılık | Hakimi bağlamaz; ancak güçlü delil niteliği taşır ve dikkate alınması gerekir. | Hakimi bağlamaz; hâkim raporu serbestçe değerlendirir fakat genellikle belirleyici rol oynar. |
Tarafsızlık Durumu | Görüşü sunan tarafın seçtiği uzmandır, nispi taraflılık şüphesi doğabilir. | Mahkemece seçildiği için tarafsızlık ve objektiflik esas alınır. |
Değerlendirme Yükümlülüğü | Mahkeme, uzman görüşünü görmezden gelemez; gerekçeli olarak tartışmalıdır. | Mahkeme bilirkişi raporunu değerlendirir, yetersiz veya çelişkili bulursa yeni rapor alabilir. |
Maliyet | Taraflarca karşılanır. | Yargılama gideri kapsamında olup taraflardan alınır. |
Önemi | Tarafların iddia ve savunmalarını güçlendirir; özellikle bilirkişi raporuna itirazda etkin kullanılır. | Mahkeme kararına doğrudan etki eder; genellikle en güçlü teknik delillerden biridir. |
Yargıtay Uygulaması | Göz ardı edilmesi, hukuki dinlenilme hakkının ihlali sayılabilir. | Eksik veya çelişkili rapor alınması, bozma sebebidir. |
Sonuç ve Öneriler
Yargıtay’ın bozma kararı, adil yargılanma hakkının korunmasında uzman görüşünün önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Mahkemelerin, taraflarca sunulan uzman görüşlerini dikkate alması ve bu görüşleri gerekçeli bir şekilde değerlendirmesi, hem hukuki dinlenme hakkının ihlali riskini ortadan kaldıracak hem de doğru karar verilmesini sağlayacaktır.
Bu bağlamda şu öneriler dile getirilebilir:
1.Uzman Görüşünün Değerlendirilmesi: Mahkemeler, tarafların sunduğu uzman görüşlerini mutlaka dikkate almalı ve gerekçeli bir şekilde değerlendirmelidir. Uzman görüşü ile bilirkişi raporu arasında ortaya çıkan çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması adil yargılanma hakkını zedeleyebilir.
2.Teknik Bilgi Gerektiren Konular: Teknik bilgi gerektiren davalarda, mahkemeler konusunda uzman bilirkişilerden rapor almalı ve gerektiğinde araç üzerinde inceleme yaparak sağlıklı bir değerlendirme süreci yürütmelidir.
3.Hukuki Dinlenme Hakkının Korunması: Tarafların iddia ve savunmalarını tam olarak ortaya koyabilmesi için hukuki dinlenme hakkı titizlikle gözetilmelidir. Bu hakka aykırılık teşkil eden uygulamalar, kararların temyiz edilmesine ve bozma kararlarına neden olabilir.
Sonuç olarak, Yargıtay’ın bu kararı, Türk hukuk sisteminde adil yargılanma ilkesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Uzman görüşü gibi araçlar, mahkemelerin doğru karar verebilmesi için kritik öneme sahiptir ve bu tür araçların etkin şekilde kullanılması hukuk sisteminin güvenilirliğini artıracaktır. Adil yargılanma hakkının korunması için tüm tarafların eşit şekilde dinlenmesi ve iddialarının objektif bir şekilde değerlendirilmesi hukuk devleti ilkesinin temel gerekliliklerinden biridir.