YARGITAY KARARI – Adli Belge İnceleme

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen 03.03.2011 tarih, 2010/33347 Esas ve 2011/2453 Sayılı Kararında özetle;

Herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda  yapılacak  bilirkişi  incelemesinin, konunun uzmanınca  ve yeterli  teknik  donanıma sahip  bir laboratuvar ortamında optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer  cihazlar  kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle  yapılması, bu alet  ve yöntemlerle gerek  incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki  imza  ve yazının  tersim, seyir, baskı  derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden  taşıdığı özelliklerin  tam ve kuşkuya yer vermeyecek  şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine  elverişli  bir raporla  ortaya  konulması, gerektiğinde  karşılaştırılan  imza veya yazının  hangi  nedenle  farklı  veya aynı kişinin  eli ürünü  olduklarını fotoğraf  yada  diğer uygun  görüntü teknikleriyle  de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirlenmesi ile yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, grafoloji ve sahtecilik konusunda uzman kişilerden oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden bilirkişi incelemesi  yaptırılması, ortaya  çıkacak  uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi  isabetsizdir. (Hukuk Genel Kurulunun 30.5.2001 tarih ve 2001/12-246 Esas 2001/467 karar sayılı kararı).

Özetle;

Kararın gerekçesinde, bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamayacağı belirtilmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, grafoloji ve sahtecilik konusunda uzman kişilerden oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasıdır. Ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir. Kararda, imza ve yazı incelemesinin nasıl yapılması gerektiği ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. İncelemede, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılmalıdır. Raporda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamıştır. Ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Karar, imza ve yazı incelemesine dair davalarda, mahkemelere ve bilirkişilere yol gösterici niteliktedir.

Similar Posts