adli bilimler, adli belge, senet, çek, imza inceleme,

YARGITAY KARARI – Adli Belge İnceleme

Yargıtay 12. Hukuk Dairesinde tarafından verilen 14.04.2008 tarih, 2008/5002 Esas ve 2008/7641 Sayılı Kararında;

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ayrıca borca ve fer’ilerine itirazlarını bildirmiştir.

İcra mahkemesince itiraz üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesinde Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı tarafından verilen 26.09.2007 tarihli raporda bonodaki borçlu imzasının M. Ç..’in elinden çıktığının belirtildiği görülmüştür. Bu rapor karar vermeye yeterli iken, mahkemece borçlunun talebi üzerine yeniden imza incelemesi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği, anılan kurumun Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 16.11.2007 tarihli raporda ise senetteki M. Ç.. adına atfen atılan imzaların borçlu M. Ç..’in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği görülmüştür. Yukarıda belirtildiği üzere her iki raporda da birbirleri ile çelişki yaratılacak bir düzenleme bulunmamaktadır. Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı uzmanı tarafından verilen rapor hüküm kurmaya yeterli iken bu rapor dikkate alınmaksızın ikinci kez bilirkişi raporu alınması doğru değildir. Mahkemece söz konusu rapora göre bonodaki imza borçlu eli ürünü olduğu saptandığından borçlunun imza itirazının reddi ile diğer itiraz nedenlerinin incelenmesi gerekirken, sonradan alınan Adli Tıp Kurumu  Raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir.

Özetle;

Dava konusu olayda, borçlu, kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı, bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ayrıca borca ve fer’ilerine itirazlarını bildirmiştir. İcra mahkemesince, borçlunun imza itirazı üzerine, Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu inceleme sonucunda düzenlenen 26.09.2007 tarihli raporda, bonodaki borçlu imzasının M. Ç..’in elinden çıktığı belirtilmiştir.

İcra mahkemesi, bu rapora rağmen, borçlunun talebi üzerine, yeniden imza incelemesi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığına göndermiştir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 16.11.2007 tarihli raporda ise, senetteki M. Ç.. adına atfen atılan imzaların borçlu M. Ç..’in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğini belirtmiştir. Her iki raporda da, birbirleri ile çelişki yaratılacak bir düzenleme bulunmamaktadır. Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı uzmanı tarafından verilen rapor, hüküm kurmaya yeterlidir. Bu rapor dikkate alınmaksızın, ikinci kez rapor alınması doğru değildir.

Mahkemece, söz konusu rapora göre, bonodaki imzanın borçlu eli ürünü olduğu saptandığından, borçlunun imza itirazının reddi ile diğer itiraz nedenlerinin incelenmesi gerekirken, sonradan alınan Adli Tıp Kurumu Raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir.

Similar Posts