YARGITAY KARARI – Adli Belge İnceleme
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen 19.04.2016 tarih, 2015/33919 Esas ve 2016/11565 Sayılı kararında;
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK’nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itiraz ettiği, mahkemece itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan grafoloj ve sahtecilik uzmanı bilirkişi …..tarafından düzenlenen 17.04.2015 tarihli raporda, imzaların borçlunun eli ürünü olduğunun kuvvetle muhtemel olduğunun bildirildiği görülmüştür. Bu hali ile bilirkişi raporu kesin kanaat içermemekte olup hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durum karşısında mahkemece grafoloji ve yazı bilimi dalında uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulu aracılığı ile yeniden inceleme yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Özetle;
Kararda; imzaya itiraz, icra takibine karşı ileri sürülebilecek en önemli savunma yollarından biridir. Bu nedenle, imzaya itirazın kabulü veya reddi kararının verilmesinde, imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin kanaat oluşması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, imzaların borçlunun eli ürünü olduğunun kuvvetle muhtemel olduğu belirtilmiştir. Bu ifade, imzaların borçluya ait olma ihtimalinin yüksek olduğunu ancak kesin olarak bu kanaate varılamadığını göstermektedir. Bu hali ile bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda, mahkemece grafoloji ve yazı bilimi dalında uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulu aracılığı ile yeniden inceleme yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Yargıtay kararı, icra mahkemelerinin imzaya itiraza ilişkin kararlarında dikkatli davranması gerektiğini göstermektedir. İmzaya itirazın kabulü veya reddi kararının, takip hukuku açısından önemli sonuçları bulunmaktadır. Bu nedenle, imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin kanaat oluşmadan karar verilmesi doğru değildir.