YARGITAY KARARI – ADLİ BELGE İNCELEME
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından verilen 10.05.2017 tarih, 2016/12993 Esas ve 2017/3628 Sayılı Kararında;
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı bankanın başlattığı icra takibine esas kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin icra takibine konu kredi sözleşmesi sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sosyal destek projesi kapsamında davalının üyesi olduğu kooperatife müvekkili banka tarafından kredi sağlandığını, sözleşmeden de anlaşılacağı üzere banka yetkililerinin sözleşmede herhangi bir imzasının bulunmadığını, sözleşmenin köy ihtiyar heyeti, il müdürlüğü ve vakıf yetkilileri huzurunda imzalandığını, müvekkili bankanın bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamaya ve benimsenen kriminal rapora göre, davaya konu sözleşmedeki imzanın davacı eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava konusu ortaklıklar sözleşmesindeki davacıya atfen atılan imzaya itiraz üzerine alınan bilirkişi raporu, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli mahiyette değildir. Mahkemece, kredi sözleşmesi aslı ile sözleşme tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait davacı tarafından resmi merciler önünde atılmış imzaları içeren belge asılları getirtilerek, yeniden grafoloji uzmanından bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir denildiği,
Özetle; Davacı, davalı bankanın açtığı icra takibine karşı kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek borcunun bulunmadığını belirterek dava ettiği, davalı ise, kredinin davacının üyesi olduğu kooperatife sosyal destek projesi çerçevesinde verildiğini, sözleşmenin resmi yetkililer önünde imzalandığını ve bankanın bir hatasının olmadığını ileri sürdüğü, mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığına hükmettiği, ancak bu rapor yeterli ve denetime elverişli olmadığı, mahkemece, sözleşmenin aslı ve davacının diğer imzalarını içeren belgeler istenerek yeni bir adli belge inceleme – grafoloji uzmanından rapor alınarak sonucunda göre karar verilmesinin yerinde olacağı gerekçesiyle bozma kararı verildiği görülmektedir.