senet, bilirkişi raporu, imza incelemesi, grafoloji uzmanı, adli belge inceleme

YARGITAY KARARI – ADLİ BELGE İNCELEME

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından verilen 20.03.2019 tarih, 2019/421 Esas ve 2019/1830 Sayılı Kararında;

Davacı vekili, davalı …’un davacı aleyhine bonoya dayalı takip yaptığını, takibe dayanak bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, diğer davalının bonoda lehtar olarak görünse de aleyhine takip yapılmadığını, taraflar arasında ticari ilişki de bulunmadığını ileri sürerek, davacının bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, takip sırasında yapılan tahsilatların istirdadını ve kötü niyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı …, imzanın davacı tarafından kendi huzurunda atıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen rapora göre, dava konusu ve takip dayanağı bonodaki keşideci imzası ile davacının mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlik olduğunun tespit edildiği, dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece alınan ilk raporda bilirkişi kurulu “… söz konusu imzaların, karalama tarzında atılmış ve teşhise yeter oranda karakteristik tanı unsuru içermeyen imzalar olması nedeniyle …’ın eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği” denilmiş olup alınan 2. bilirkişi kurulu raporunda ise de “…. … adına atılı bulunan borçlu imzalarının … elinden çıkmış olmasının kuvvetle mümkün ve muhtemel olduğu” denilmiştir. Bu durumda 1. ve 2. bilirkişi kurulu raporları arasında çelişki bulunup her iki rapor birbirini doğrulamamaktadır. Mahkemece grafoloji konusunda uzman bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir denildiği,

Sonuç olarak; Mahkemece istenen 1.bilirkişi raporunda imzaların aidiyetinin tespit edilemediği, ardından mahkemece alınan 2. bilirkişi raporunda ise imzaların …’a kuvvetle mümkün ve muhtemel olduğunun belirtildiği, alınan 2 raporun birbirleriyle çeliştiği ve 2.bilirkişi heyet raporunda kesin ve net bir kanaat belirtilmediği, mahkemece 2.bilirkişi heyet raporu dikkate alınarak karar verildiği, oysa mahkemece yeni bir adli belge incelemegrafoloji uzmanı heyeti oluşturulup rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve kesin kanaat belirtmeyen rapora göre karar verilmesi nedeniyle bozma kararı verildiği görülmüştür.

Similar Posts